Sagrada Familia'nın Vitray pencerelerinin önemi
Bir Aydınlatma ve Kontrast Tiyatrosu
Gotik katedrallerde, en renkli vitray pencereler genellikle güneş ışığının engellenmediği en yüksek noktalarda bulunur. Ağaçlar veya binalar tarafından gölgelenen alt bölümler, genel etkiyi dengelemek için genellikle daha az yoğun renklere sahiptir. Ancak Gaudi, Sagrada Familia ile farklı bir yaklaşım benimsemiştir.
Burada, en yüksek pencereler en şeffaf olanlardır ve ışığın mekânı doldurmasına ve nefin mozaiklerini ve altın tonozlarını aydınlatmasına izin verir. İllüstrasyonların ve metinlerin yer aldığı alt pencereler daha yoğun renklere sahiptir, bu da ziyaretçilerin okumasını ve takdir etmesini kolaylaştırır. Bu zıtlık Gaudi'nin Gotik geleneklerden yenilikçi bir şekilde kalkışını öne çıkarıyor
Trikromi: Bir yenilik testi
Gaudi'nin vitray çalışmaları, üç ana rengin (sarı, camgöbeği ve macenta) şeffaf bir mühürle katmanlandığı bir teknik olan trikromi deneylerine kadar uzanmıştır. Tiffany camı üzerine bir makaleden esinlenen bu yaklaşım, görüntülerde sanki üç boyutluymuş gibi bir derinlik hissi yaratmayı amaçlıyordu. Sonuçlar Gaudi'nin umduğu gibi olmasa da, bu tekniğin kalıntıları hala Mallorca ve Montserrat'taki Vitray pencerelerde bulunabilir.
Ancak Gaudi, Sagrada Familia için yüzyılların deneyimiyle desteklenen bir yöntem olan kurşunlu camı tercih etti. Camı daha küçük parçalara bölen kurşun çizgiler, camı sağlam bir şekilde tutmanın yanı sıra kompozisyona ritim ve dinamizm de katıyor. Bu teknik, her bir parça için belirli renklerin seçilmesine olanak tanıyarak tasarımın genel uyumuna katkıda bulunur.
